Gündeme düşen bir haber, tarihte Cihan Padişahı Yavuz’un İran Şahına karşı yapmış olduğu müthiş incelik ve zeka dolu hareketi, akıllara getirdi ve bu olay yazının konusu oldu.
Önce haberi okuyalım. Sonra da Ecdadın yazmış olduğu tarihi okuyalım.
Haber:
Türkiye Büyük Elçisine büyük bir terbiyesizlik yapan İsrail’e, Devlet Bakanı Egemen Bağış’tan “Osmanlı kahvesi” ve Türk lokumlu cevap geldi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, bugün Ankara’da İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Yossi Gal’i kabul etti. AB Genel Sekreterliğindeki görüşmeden görüntü alınmasına izin verildi, açıklama yapılmadı.
Kabul sırasında Bağış, konuklara köpüklü Osmanlı kahvesi ve orta masada duran lokumlardan da ikram etti. Orta masada lokumun yarı sıra çikolata ve tatlı çeşitlerinin de bulundurulduğu gözlendi.
Tarihten…
Herkes yediğini ikram eder

Yavuz Sultan Selim zamanında, İran Şahı kıymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderiyor, Sultan Selime. Sandık açılıyor. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşar çıkıyor. Fakat bir de pis bir koku yayılıyor.
Dehşet bir koku, herkes burnunu tikiyor. Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor.. Yani Osmanlı’ya büyük bir bir hakaret ediliyor!!!!! Cihan Padisahı emir veriyor, herkes düşünsün, buna ince bir sekilde cevap vermemiz gerekir.
Ve cihan padişahı yine çözümü kendisi buluyor.
Ayni şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandik hazirlatiyor. İçine o zamanın Osmanlı Istanbul´unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatiyor, en altina da küçük bir kağıt ve bir satir yazi ekleyip gönderiyor. Sah sandığı açıyor. Halılar,değerli taşlar…
Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce,zehirsiz olduğunu göstermek için, sonra oradakilere ikram ediyor. lokum bittikten sonra kutunun içindeki notu Sah okuyor:
“Biz biliriz ki,herkes yediğinden ikram eder.”
