Strateji kelimesinin hem eski Yunanca hem de Latince’de karşılıkları mevcuttur. Yunanlı bir general olan Strategos’un adına ithafen savaşta hedefe varmak için atılan adımlar olarak tanımlandığı ve Latince’de yol, çizgi anlamına geldiği belirtilmektedir.
Strateji kelimesi askeri planlarda kullanıldığı kadar, bir futbol takımının şampiyon olmak için izleyeceği yol veya bir işletmenin spesifik hedeflerine varmak için takip edeceği yol anlamına da kullanılmaktadır. Bir kaynakta şu ifedeler yer almaktadır. “Strateji kavramı, tepe yöneticilerin hem işletme içi hem de işletme dışı çevreyle başa çıkmaları için temel araçlardan bir tanesidir. Bazı işletmelerin zamanla etkinliklerini kaybetmelerinin sebebi kendilerini ilgilendiren yakın çevredeki değişikliklere ayak uyduramamalarından kaynaklanmaktadır.? Bu kaynakta strateji “işletmenin içinde bulunduğu çevre ile uyumunu sağlayan temel özellikler? olarak tanımlanmaktadır.

Strateji ile ilgili, stratejik yönetim ilkelerine bağlanmayı sağlayan güzel bir tanım şu şekildedir. Strateji, çevre ile ilgilenmek ve başa çıkmak üzere, ve işletmenin hedeflerine doğru hamle yapmak üzere kaynakların dağılımı üzerinde yoğunlaşan eylem planıdır.
Bir diğer kaynaksa şu ifadeyi kullanmaktadır. Strateji, işletmenin rakipleri arasında üstün bir duruma geçmesini sağlayan ve çevresel koşullarla uyuşum içinde faaliyette bulunmayı gerektirir.
Strateji denince genel olarak akla bir kaç yıl gibi uzun vadeli bir seçenek gelmekle beraber, bu her zaman çok doğru değildir. Hedefin ele geçirilebileceği uzaklığa göre stratejinin süresi değişken olmalıdır. Bu çerçevede strateji, kısa, orta ve uzun vadeli olarak değerlendirilmelidir. Bu yaklaşıma göre strateji işletmenin hedeflerine ulaşmasını kesinlikle sağlamak için tanımlanmış hareket tarzlarıdır.
İlaveten strateji tanımlarının sürelerden ziyade düzeylerle tanımlanması da bir yaklaşımdır. Düzeylerin süreleri ayrıca stratejiler bazında ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Strateji düzeyleri üçe ayrılabilir.
Şirket Stratejisi: Farklı işletmeler ile değişik iş guruplarına sahip şirketlerin bir bütün olarak stratejisi anlamında kullanılmaktadır. Bir holding için işletmeleri arasında kaynak dağılımı holdingin pazardaki genel imajını etkileyeceği için bu düzeydedir. Bu çerçevede yeni yatırım kararları, mamul/pazar stratejileri bu sınıftadır. Tek bir işletme için şirket stratejisi ise, işletmenin hangi işle iştigal ettiğini tanımlar. Örnek olarak Tarişbank bankacılık sektöründedir. İşletme düzeyinde strateji değişiklikleri pek kolay değildir. Ama imkansızda değildir. Mesela Philip Morris firmasının sigaracılıktan gıda sektörüne atlaması veya Pınar Süt’ün ürün yelpazesini reçel benzeri ürünlerle artırması, Digital firmasının yazılım sektöründen el çekerek sadece donanım geliştirmeye yoğunlaşması veya Borland firmasının masa üstü yazılımları pazarından çekilerek geliştirme yazılımları pazarına yüklenmesi gibi çok çeşitli örnekler verilebilir.
İşletme Stratejileri: Bir holding için belirli bir endüstri kolunda, işletme içinse işletmenin çeşitli faaliyet alanları veya mamul dizileri için “Nasıl rekabet edeceğiz?”, “Ne tür faaliyetler yapacağız?” sorusunu cevaplandıran stratejiler bu düzeydedir. Kaynak dağılımı, karşılaştırmalı üstünlükler ile sinerji konularına ağırlık verir. Şirket stratejisine uygun olarak mamul ya da pazar geliştirme kararlarına yöneliktir. Fonksiyonel stratejiler: İşletme içerisindeki çeşitli fonksiyonel bölümlere ait kararlardan oluşur. “İş düzeyinde rekabetçi stratejimizi nasıl destekleyeceğiz?” sorusunu cevaplar. İşletme stratejisi ışığında fonksiyonel birim, seksiyon, şube, takım gibi iş birimlerinin başarı için ortaya koydukları stratejilerden oluşur. Düzeyler ve sürelere göre stratejilerin birbirleriyle paralellikleri vardır. Şirket stratejileri uzun vadelidir, işletme stratejileri ile fonksiyonel stratejiler ise kısa vadelidir denebilir. Bankacılık sektöründe Fonksiyonel düzeyde ve kısa vadeli strateji tanımı biraz farklı yapılmalıdır. Çünkü banka kaynaklarının dağılımı bir bütünlük içerisinde ancak çok kısa dönemlerde önemli değişiklerle yapılabilmelidir. Bankanın bilançosunda aktif, pasif kalemlerindeki dağılımları değiştirecek yönde kararlar bir strateji değişikliğidir. Stratejik yönetim tanımı bölümünde ileride görüleceği gibi bankacılık sektöründe kaynak dağılımı elastikiyeti son yıllarda elektronik fon transfer imkanları. sebebiyle son derece artmıştır. Bu sebeple stratejik kararların günlük verilmesi gereği bazı bankalarda kabul edilerek, tepe yönetimin veya icra komitesinin veya aktif pasif komitesinin günlük toplantılar yapması esası benimsenmiştir.
